Meme gelişiminde ergenlik öncesi erkek ve kız çocuklarında memeler arasında fark yoktur. Bu dönemde kadın cinsiyet özelliklerinin gelişimini sağlayan estrojen ve progesteron hormonu meme gelişimini de etkiler. Kız çocuklarında memeler 3-4 yıl boyunca bu etki altında gelişmeye devam ederler. Meme gelişimi tamamlandığında artık süt yapımı ve doğurganlık özellikleri kazanılmış olacaktır.
Memeler boyut olarak gelişmelerine devam ederler ve 18-23 yaşları arasında erişkin boyutlarına ulaşırlar. Yine hormonların etkisi ile memelerde değişiklikler görülebilir. Bu gelişim doğal olabileceği gibi dışarıdan hormon verilmesi ile de olabilir. Memelerin bu şekilde gelişimi her zaman normal bir seyir izlemez bazı kişilerde olması gerekenden daha küçük boyutlarda kalabilir.
Memelerin büyük olması her kadın tarafından tercih edilen bir durum olmamakla birlikte cinsel karakterin yansıtılmasında memelerin büyüklükleri rol oynamaktadır. Matematiksel olarak B ve C bedenler normal sınırlar olarak kabul edilmekle birlikte kişilerin tercihi de önemlidir.
Karşı cinsin meme boyutlarına bakışı da farklılıklar göstermektedir. Magazin dergilerinde sürekli farklı yansıtmalar yapılsa de erkeklerin tercihlerinde fazla bir değişiklik olmamaktadır. Bazı çalışmalarda erkeklerin ancak % 25 inin büyük memeleri tercih ettikleri rapor edilmiştir. % 25 küçük memeleri % 50 si de normal boyutları tercih etmişlerdir. Ancak bu konuda kadınların kendi tercihleri daha önemlidir.
Memeler normal boyutların altında olduğunda fonksiyonel olarak yetersiz kalabilmekte bunun da ötesinde kişinin psikolojisini olumsuz etkilemektedir. Meme boyutları küçük olan bazı kadınlarda vücut imaj algıları yetersiz kalmakta, kendilerini tam bir kadın olarak görememektedirler ve bu ikili ilişkilerini de olumsuz etkileyebilmektedir.
Memelerin küçük olmasına tıpta mikromasti (küçük meme) denilmektedir. Kadınlarda nadir görülen bir durum da değildir. Bir çok ilaç tedavileri yada bitkisel ürünler önerilmiş olsa da bilimsel olarak kabul edilmiş bir ilaçla tedavi yöntemi yoktur.
İlk meme büyütme ameliyatları 1900 lü yıllarda başlamıştır. Ancak bu yıllarda paraffin kullanılmış ve bu parafınler vücut tarafından kabul edilmemişlerdir. 1950 lerde Ivalon süngerleri kullanılmış ancak bir süre sonar bunlarda aşırı sertleşme tespit edilmiştir.
Silikon kullanılarak meme büyütme ise 1960’larda başlamıştır. 1960’lardan sonra meme implantları gelişerek günümüzde kullanılan modern implantlara ulaşılmıştır. 1960’lara kadar tüm implantlar meme dokusu altına konulurken bu dönemden sonra göğüs kası altına yerleştirilmeye başlanmıştır.
Meme büyütmede silikon implant meme bezi altına yada göğüs kasının altına konulabilmektedir. Her iki durumunda kendisine göre avantajı ve dezavantajları vardır. Ancak genellikle kas altına konulması daha çok tercih edilen bir durumdur. Meme büyütme işleminde silikon göğüs kası altına konulmasının bazı avantajları vardır.
Bunlar;
1-Kas tüm silikonun üzerini örtmektedir ve meme bezi ile silikonun teması çok azdır
2-Kas tarafından örtüldüğü için silikonların dışarıdan hissedilmeleri daha zordur
3-Meme grafisi çekilmesinde herhangi bir sorun olmaz
4-Silikon etrafında oluşan kılıfa bağlı sertlik gelişme ihtimali daha azdır.
5-Kas altında olduğundan memelerde sarkma ihtimali daha az olmaktadır.
Meme büyütme işlemi esnasında asimetri var ise bunun düzeltilmesine yönelik hacim ayarlaması da yapılabilir. Aynı zamanda gerekli görülüyor ise memede sarkmalarda düzeltilir.
1-Enfeksiyon 1000 hastada 1 oranında görülür.
2-Kanama 200 hastada 1-2 oranında görülür
3-İmplantın imalat hatasına bağlı serum yada jel içeriğinin dışarı çıkması nadir görülür.
4-Modern implant kullanımı ile bu risk en aza düşer
5-Kapsül kontraksiyonu: Silikon etrafında normalde kapsül dokusu oluşarak silikonu tamamen kapatır. Genellikle herhangi bir soruna neden olmaz ancak 100 hastanın 3-5 inde bu kapsül kalınlaşarak silikonu sıkmaya başlar. Bu da ağrıya neden olur. İleri derecede rahatsız edici olduğunda kapsül dokusu çıkartılma yoluna gidilir. Romatizmal hastalıkları olan kişilerde özellikle dikkate alınmalıdır.
6-İmplantın kendi üzerine katlanması nadir görülen bir durumdur.
35 yaşın üzerindeki kişilerde meme grafisi (mamografi) çektirilir. İstenilen hacimlerde silikon implant seçimi yapılır.
Silikon jel yada serum içeren implantlardan biri seçilir.
Silikonun yerleştirilmesi için kullanılan yöntemlerin kendilerine has avantajları ve dezavantajları vardır.
Estetik cerrahide silikon ile meme büyültme değişik tekniklerle yapılmaktadır.
Dual plane (iki seviyeli) meme büyültme yöntemi silikonun kısmen göğüs kası altında kısmende meme bezi altında olması yada göğüs kasının tutunduğu yerden tamamen ayrılarak silikonun yerleştirilmesi yada meme bezi göğüs kası ilişkisinin değiştirilerek silikonun yerleştirilmesi şeklinde yapılabilen bir uygulamadır.
Bu estetik uygulamada iki kavram olan kas ile silikon ilişkisinin belirlenmesinde önemlidir. Birincisi meme altı kıvrımında ve içte ön ğöğüs kemiği bölgesinde kasın tutunma yerleri, ikincisi ise meme bezi ile ğöğüs kasının birbirine göre ilişkileridir.
Ğöğüs kasının yeniden silikona göre ilişkisini değiştirmek için meme altı kıvrımında göğüs kasının tutunduğu yerlerden ayrılmaları gerekir. Bu durumda kas meme bezinin yada ğöğüs kemiğinin izin verdiği ölçüde yukarı doğru çekilecektir. Dual plane meme büyütmede göğüs kasının pozisyonu ya sadece meme altı kıvrım bölgesinde göğüs kasını serbestleştirerek yada ğöğüs kası ile meme bezi arasındaki bağlantıları serbestleştirerek yapılır. Bu iki manevra değişik durumlarda, ameliyat şekline, meme tipine, meme ile silikon dinamiklerine göre farklı şekillerde tercih edilir.
Göğüs bölgesinde yeterli yumuşak doku var mı?
Bu bölgede yeterli yumuşak doku olması önemlidir. Meme üst kısmında yumuşak doku kalınlığı ölçülür. Eğer bu bölgede 2 cm yada daha kalın ise meme bezi altında bir lokalizasyona yeterince doldurulmuş, anatomik bir silikon konulabilir.
Yumuşak doku kalınlığı aynı şekilde meme altı kıvrım bölgesinde de ölçülür. Eğer bu bölgede 0,4 cm den ince ise bu bölgede göğüs kası serbestleştirilmez ve yeterince doku örtüsü sağlanmış olur.
Eğer kişi meme üst kısmında dolgunluk yapacak şekilde bir büyütme istiyor ise fazla şişirilen yuvarlak bir silikon yada daha büyük boyutlarda anatomik implant tercih edilir.
Ameliyattan önce bilinmesi gerekenler
Eğer ameliyattan önce parmaklarınızla meme altı kıvrım bölgesine dokunduğunuzda kaburgalarınızı kolayca hissediyorsanız konulacak silikonu da altta yada yanda hissedebilirsiniz. İnce ve çok zayıf bir yapınız var ise silikonu dışarıdan hissetme olasılığı artacaktır. Büyük silikon konulduğunda zamanla meme görünümü değişebilir ve sarkmalara neden olabilir. Silikon içeriğine bağlı olmaksızın meme normalden daha sert olabilir.
Dual plane silikon uygulamasının avantajları
1-Meme şeklinin korunması daha kolaydır
2-İyileşme süreci daha hızlıdır
3-Meme grafisi çekilmesi daha kolaydır
4-Kapsül gelişim ihtimali daha düşüktür
5-Silikonu hissetme ihtimali daha azdır
6-Silikonun yanlara doğru yer değiştirme ihtimali daha azdır
7-Ameliyat sonrası daha az hassasiyet ve hızlı iyileşme
8-Göğüs kasının çekmesinin engellenmesine bağlı olarak silikonda katlantı ihtimalinin azalması
A-Tip 1 dual plane uygulanan durumlar
Tip 1 dual plane silikon uygulamasının amacı kas ile meme bezi arasındaki ilişkinin korunması, mümkün olduğunca fazla kas dokusu ile silikonun üzerinin örtülmesi ve meme altı kıvrımın belirginliğinin korunması
B-Tip 2 dual plane tekniği uygulanan durumlar
Bu tip uygulamanın amacı göğüs kası ile meme bezinin daha yukarıda yerleşmesinin sağlanması, gevşek bir şekilde ğöğüs kasına tutunan meme bezinin hareketliliğinin azaltılmasıdır.
C-Tip 3 dual plane tekniği uygulanan durumlar
Bu tip uygulama memede sarkma olan ve meme alt kısmı dar olan durumlarda uygulanır.
Bu tip uygulamanın amacı meme alt kısmında kas dokusunu mümkün olduğu kadar serbestleştirmek, meme dokusu ile ğöğüs kası arasındaki ilişkiyi artırmak, meme dokusunun sarkmalarını ortadan kaldırmaktır.
Amerikan Plastik Rekonstrüktif Cerrahi ve Amerikan Estetik Cerrahi dernekleri meme büyültmek için yağ enjeksiyonunun yapılmasının günümüzde pek uygun bir yöntem olmadığını bildirdi. Estetik cerrahi ile meme büyültme için yapılan yağ enjeksiyonunun meme kanserinin tespitinde karışıklığa neden olacağı ifade edildi. Klasik olarak vücudun başka yerinden alınan yağ dokusu yüz bölgesinde ve ellerde daha genç görünümü sağlamak için kullanılmaktadır. Ancak estetik cerrahide meme büyültme amaçlı kullanımı kanser gelişimiyle karışıklığa neden olmaktadır. Meme dokusuna yağ injekte edilme talebinin artmasının söz konusu olduğu ancak silikon kullanımından daha güvenli ve etkili olmadığı belirtildi. Uzun dönemde yağ injekte edilen memelerde kitleler oluşumu ve yağ dokusunda kalsiyumun birikmesi sonucu kanser ile karışmaya neden olmaktadır. Bu karışıklık elle muayenede, ultrasonugrafide, MR da ve mamografide devam etmektedir. Ayrıca injekte edilen yağ dokusu zamanla vücut tarafından da emilmektedir. Amerikan Plastik Cerrahları derneği başkanı Roxanne Guy, yeterli klinik çalışma olmadan meme büyütmede yağ enjeksiyonu önermediklerini ifade etti.
Kaynak 27 Şubat 2007 Amerikan Plastik Cerrahları Derneği